Kumkapı El Halıları Lizbon’da bulunan Calouste Gulbenkian Müzesi’nde sergilenmeye başlandı. 19. yüzyılda İstanbul Kumkapı semtinde ipek üzerine metal iplerle ve sıklığıyla öne çıkacak şekilde Ermeni Ustalar tarafından dokunan El Halıları, 16. ve 17. yüzyıl Pers, Osmanlı ve Ermeni kültüründen izler taşıyor.
Halılar malzemelerin çeşitliliği ve kalitesi açısından incelendiğinde gönderme yaptığı 17. yüzyıl İran Halılarından daha iyi olarak yorumlanıyor.
Orta Doğu medeniyetin olduğu gibi halıların da beşiği olarak kabul ediliyor. Afgan Halıları da yüzyıllardır el halısının önemli bir öğesi. Ünü Dünya’ya yayılmış olan Afgan Halıları, koyu tonların hakim olduğu, dokuyan kültürün kendine özgü model ve tarzını barındıran halılar. Özgün ve zengin renklerin, çiçek desenlerinin kullanıldığı, tekil kenar motiflerinin öne çıktığı tasarımların meşhur olduğu yönleri ise yeryüzündeki cenneti temsil eden Pers Bahçeleri’nin konu olarak seçmesi.
Günümüzde de geçim kaynağı olarak da önemli bir yeri olan halılar genellikle yün, pamuk ve ipekten dokunuyor. Dokuma bir çok farklı insan topluluğu tarafından yapılsa da bu işte öne çıkanlar Hazaralar, Taymanılılar, Beluçlar, Zakiniler ve Türkmenler’den oluşuyor.
Savaşın dinmediği şiddet ve çatışmanın sürekliliğinin bulunduğu topraklarda bu psikolojinin yansımalarını dokunan halılarda da görmek mümkün. Afgan kadınları ve çocuklarının dokuduğu savaşın izlerini taşıyan halılarda silah, patlama figürleri, helikopter, savaş tankları gibi ayrıntılar bu coğrafyanın yıllardır yaşadığı gerçeği gözler önüne seriyor.
Scotsdale Modern Sanat Müzesi’nde düzenlenen Afgan Savaş Halıları Sergisi’nde yer alan halılar görenleri biraz düşündüren biraz da sorgulatan bir etki bırakıyor. Bu halılar özellikle yakın tarihten beri Afgan topraklarında yaşanan işgaller, değişen veya el koyulan yönetimlerin, bitmeyen savaşın adeta bir fotoğrafını çekiyor. Pakistan’a veya birçok ülkeye göç etmek durumunda kalan insanların dokuduğu halılarda, Afgan motifleri ve renklerinin bulunması ve savaşı resmetmesi geleneksel Afgan halılarını başkalaştıran bir ifade oluşturuyor.
El Halısı, çözgü ipliklerinin üzerine hav iplerinin elle düğüm atılmasıyla ortaya çıkar.
El halısında kaliteyi kullanılan yünün tipi, İpliğin boyası, desen kalitesi ve düğüm sıklığı belirler.
Yün Tipi
Kullanılan yünün saf yeni yün (önceden kullanılmamış) olması ve uzun yapağıdan seçilmesi belirleyicidir. Elyaf ve kalitesiz yün bulunması kaliteyi düşüren etkenlerdendir.
Boya Tipi
Kullanılan boya kimyasal ise güneş ışınlarına dayanıklı ve boya atmayacak bir kalitede seçilmiş olmalıdır. Kök boyama dahi olsa uygun teknikle işlenmemişse renk solması ve renk atması olabilir. Kök ve Kimyasal boya arasındaki temel fark, kök boyada renklerin daha canlı ve göze güzel görünmesidir
Desen kalitesi ve uygulama estetiği
El halısında desenin tasarlanması, her ölçüye uygulanması yılların getirdiği deneyimi ve görsel yeteneği gerektirir.
Kullanılacak renklerin birbiriyle uyum içinde olması, desenleri desteklemesi ve görünür kılaması çok önemlidir.
Düğüm sayısı ve özelliği
Düğüm sayısı halı seçerken belirleyici olsa da diğer özelliklerin karşılanmadığı sadece sık dokunmuş bir halı yeterli olmaz. Düğümlerin tipi de (örnek olarak Türk Düğümü) kalite açısından belirleyici bir başka unsurdur.
Türkiye’de El Halısı
Türkiye yüzyıllardır el halısının hem üretim hem de tüketim açısından merkezlerinden biridir. Yerli Milas, Yağcıbedir, Uşak, Hereke, Demirci, Gördes el halılarının yanı sıra ithal İran, Afgan ve Nepal El Halıları yurdumuzda talep görmektedir.